Fırat: Kürtlerin, Erdoğan ile gidecek bir yolu kalmadığını düşünüyorum

  Fırat: Kürtlerin, Erdoğan ile gidecek bir yolu kalmadığını düşünüyorum.
Devrimci Doğu Kültür Ocakları’nın (DDKO) kurucularından, Kürt aydını ve yazar Ümit Fırat, 24 Haziran’da Türkiye’de gerçekleşecek olan genel ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine ilişkin yaptığı değerlendirmede, “Kürtler açısından Tayyip Erdoğan ile gidilecek bir yol kalmadığını ve artık ciddi bir yol ayrımına varılması gerektiğini düşünüyorum” dedi.
Vengma’dan Ulaş Boz’un sorularını yanıtlayan Fırat, HDP’nin ‘cumhur’ ve ‘millet’ ittifakının dışında bırakılmasının şaşırılacak bir durum olmadığını belirterek şu değerlendirmede bulundu: “Şu anda ortaya çıkan tabloda hiçbir tuhaflık ve şaşırtıcı bir durum görmüyor ve bu itibarla HDP’yi ittifaklardan dışlanmış gibi düşünmüyorum. Ancak böylesi bir görünüm, toplumun bazı kesimlerinde sanki ittifaklardan ‘dışlanmış’ gibi bir algı oluşmasına da yol açabileceği gibi, bir mağduriyete doğmuş olduğu hissi ile oy sandığında HDP lehine bir gelişmeye dönüşebilmekte. Tabii kendileri de, gerçekten bu ittifaklardan dışlanmış olduklarını düşünüyorlarsa, işte asıl tuhaf olan bu olur.”
“HDP, barajı aşacaktır”
2015’ten bu yana seçimlere parti olarak giren ve 7 Haziran seçimlerinde 13.1 1 Kasım seçimlerinde ise yüzde 10,75 oranında oy alarak yüzde 10’luk seçim barajını aşan HDP’nin 24 Haziran’da barajı aşıp aşmayacağına ilişkin soruya da Fırat şu cevabı verdi: “2015 Haziran seçimlerindeki rüzgârı yakalayabilmesi oldukça zor. Hendek savaşları ile legal ve demokratik siyaset alanında yıpranmış olması, keza büyük bir sempatiyle karşılanan Selahattin Demirtaş’ın artık partisinin başında olmaması, mevcut eş-başkanlarının Kürtler arasında pek de sempatik bulunmaması, tabii ki o günkü şartlara göre HDP açısından epey bir kayıp. Ama yukarıda da değindiğim gibi, her ne kadar bir algı olarak zihinlerde yer etmiş de olsa ittifaklara dâhil edilmemiş gibi düşünülmeleri, toplumda HDP’ye dönük bir mağduriyet duygusuna yol açabilmiştir. Bunun yanında, parlamenter dokunulmazlıklarının kaldırılması, hapse atılmalar, belediyelerin kayyuma devri ve daha pek çok uygulama ile kendilerine alenen yöneltilen ayrımcı politikalar, başta Kürtler olmak üzere, toplumda meşru bir tepkiye de dönüşmüştür. Bu tepki sonucunda ise kendi taraftarı olmayan pek çok Kürt’ten ve Kürt olmayan seçmenlerden oy almalarının mümkün olabileceğini düşünüyorum. Hele hele barajı aşamaması halinde, seçilmesi beklenen 60-70 civarındaki milletvekilliğinin tamamının kaybedilmiş olması veya yok sayılacak olması sonucu neredeyse tümünün yerini AKP’li adayların alacağı düşünülürse, insanların sırf barajı geçmeleri için de olsa HDP’ye oy verebileceklerini de hesaba almak gerek. Kritik bir noktada olmalarına rağmen, büyük bir ihtimalle barajı geçme şansına sahip olduklarını düşünüyorum.
“Kürtlerin, Erdoğan ile gidecek bir yolu kalmadığını düşünüyorum”
24 Haziran’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalması durumunda Kürtlerin Muharrem İnce’den yana mı yoksa mevcut Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yana mı oy kullanacakları toplumda sık sık tartışılıyor. İnce ve Erdoğan tercihine ilişkin de değerlendirmede bulunan Fırat, Erdoğan’ın  25 Eylül Kürdistan bağımsızlık referandumuna gösterdiği tepkiyi hatırlatarak şöyle konuşu: “Bir kere Tayyip Erdoğan, bir mağduru olarak meşru görülmediği müesses nizamla uzlaşarak, hatta onu bizzat uygulamak üzere devralarak kendisine yeni bir pozisyon ve misyon seçti. MHP ile işbirliğine girişerek, şahsi hedeflerini ve yakın geleceğini bu pozisyonuna uygun olarak düzenlemekte. Ayaklarının altına aldığı milliyetçiliğine yenide sahip çıkarak, radikal bir Türk milliyetçiliği çizgisini benimsedi. Kürdistan referandumunda en büyük Kürt karşıtı tepkiyi gösterdi. Tek tek saymakla bitiremeyeceğim bütün bu marifetlerinden sonra, Kürtler açısından Tayyip Erdoğan ile gidilecek bir yol kalmadığını ve artık ciddi bir yol ayrımına varılması gerektiğini düşünüyorum.
Muharrem İnce’ye gelince, Kürtlerin statüleri açısından yapabileceği fazlaca bir şey olmayacak elbette. Ama başta OHAL’in kaldırılması ve beğenmesek de, mevcut hukuka daha fazla bağlı kalacağını düşünüyorum. Sonuç olarak Kürtler açısından yakın bir gelecekte fazla umut verici bir durum göremiyorum.”

Basnews

تعليقات