Bu bayrak, 1946’da Kurulan Mehabat
Kürd Cumhuriyeti Lideri Peşawa Qazi Muhammed şehid edilmeden önce,
General Mustafa Barzani’ye canı pahasına korumasını vasiyet ettiği ve
halkına emanet ettiği ALA RENGİN yani KURDİSTAN Bayrağıdır! Ve halen
yetkililerce muhafaza ediliyor.
Güney Kürdistan federe yönetimi Başkanı Sayın Mesut Barzani'nin Amed’e
gelişini Kürd gençleri ellerindeki Kürdistan bayraklarıyla karşıladılar.
Peki, bu bayrağın anlamı ne? Niye bu renkler? Ne zamandan beri
kullanılıyor?
Kürdler, Farslar (Acemler), Peştunlar, Beluciler ve hatta Tacikler fi
tarihte beraber bir arada imparatorluk halinde yaşarken, yani bundan
takriben 2500 veya 3000 yıl önce ARYAN'i ( İRANİ/ ERANİ ) bir
toplulukken savaşlara aynı bayrak altında katılırlardı. Tıpkı
Ural-Altay dillerini konuşan TURANİ veya Arapça Aramice ve İbranice
konuşan SAMİ kavimlerin yaptığı gibi.
Medlerin bu ortak bayrağı, şu an İran Kürdistanı sınırları ve Med federasyonunun başkenti sayılan ECTABANA yakınlarındaki Hamedan civarında, zemine taşlarla işlenmiş şekilde tahminen bir saray avlusu olan bir yerde Arkeolojik kazılarda bulunmuştu.
Ayrıca Güney Kürdistan’da bulunan “BAHİSTUN YAZITLARI”ında da
buna yakın bilgiler okundu. Bu taş döşemeli mozaik zeminde yeşil ortada
beyaz ve kırmızı renkte şeritler olup üzerinde üst üste Arslan Sırtında
güneş ve en üstte de kılıç ile taç motifleri vardır.
O eski ARYAN topluluğunun mirasçısı olan milletler zamanla bu amblemi paylaşarak her biri milletini temsil eden bir bayrağa dönüştürdü.
Bu paylaşımda Farslara yeşil-beyaz -kırmızı zemin üzeri Arslan figürü,
Kürdlere yeşil-beyaz-kırmızı zemin üzeri sarı güneş figürü, Beluciler üç
renk üzeri aslan üstü güneş figürü, Peştun ve Tacik halkları da
bunlara yakın renk ve figürleri kendi Milletlerini temsil eden bayraklar
edindiler.
Öyleki, bir zamanlar Med (Ariyan ) kavimlerinin etkisinde olan Hindistan
bile bu renklerdeki bir bayrağı kullanıyor. Kısaca bu bayrağın binlerce
yıllık tarihi çok derin anlamı ve onurlu simgeleri vardır. Kadim
halkları derin tarihi köklerle bağlatan kutsal renk ve sembollere
sahiptir!
Bazı güçlerin parti flamalarını Kürd veya Kürdistan’ın Ulusal Bayrağı
gibi empoze etmelerinin anlamsızlığı ortadadır. Hiç bir zaman ve tarihte
hiç bir Meddi kavim ve devlet salt kırmızı-sarı-yeşil şeritli bir
bayrak kullanmamıştır. Diyenler ve yazanlar tarihe de kendilerine de
iftira atıyorlar.
Diğer yanda tüm parti ve Örgüt flamalarına da gerekli olan önem ve azami
saygı mutlaka gösterilmelidir. Bu bayrak ve flamaların altında binlerce
Kürd Pêşmergesi, Kürd Gerillası, Zahmetkeşi ve savaşçısı şehit
olmuştur. Bunlar bizim ortak kutsi değerlerimizdir...
Bu bayrak (Ala rengin), 1920'lerde “Kürdistan Teali Cemiyeti”nden ayrılan ve Bağımsızlıkçı kanadı temsil eden “Kürdistan Teşkilatı İçtima-i Cemiyeti”nce kabul edildi.
Osmanlı Şura reisi Seyid Abdulkadır Taha’nın başkanı olduğu örgüte,
Otonomici tavırlarından dolayı rahatsız olan ve öncülüğünü Bedirxan ve
Cemilpaşazadelerin çektiği Kemal feyzi, Dr. Şükrü Sekban ve Mevlamzade
Rıfat gibi Kürd aydınları, Kürdistan’ın bağımsızlığını savunduklarından
bir Kürd milli bayrağının da kabul edilmesine kanaat getirdiler. Bu
bayrağın şekil, ölçü, renk ve figürlerini de yayın organları olan Jîn dergisinde yayınladılar...
Bayrağın, Kuzey Kürdistan’da ilk kez 1921 Koçgiri hareketinde gözüktüğüne dair bilgiler bulunsa da, ilk asıldığı yer 1925 Şeyh Said Hareketin’de Varto Hükümet Konağı olmuştur. Şeyh Abdullah Melakani komutasındaki Kürd Kuvvetleri Varto’ya girdikten hemen sonra Varto hükümet binası sayılan yere “Ala Rengin”i göklerde dalgalandırıyorlar... Büyük bir ihtimaldir ki, Başkanlığını Cıbranlı Halit Bey’in yaptığı ve Azadi cemiyeti olarak ta bilinen “Kürdistan İstiklal ve İstihlas Cemiyeti”nin bu olayda bilgileri vardı...
Varto'dan önce yani 1920-21’lerde bu bayrak, günümüzde Güney Kürdistan
olarak kabul edilen Süleymaniye'de görülüyor ve asılmaya başlanıyor...
Bilindiği gibi Süleymaniye ve civarlarında ingiliz işgal güçlerine karşı
bazen uzlaşan bazen mücadele eden Şeyh Mahmud Berzenci
liderliğinde bir savaş var. İngilizler İstanbul’a girdikten sonra 1919
olsa gerek, Ermeni soykırımıyla ilgili bir mahkeme kuruyorlar bu
mahkemenin başına da Süleymaniyeli Kürd Şerif Paşa’nın kuzeni olan (Sevr’de Kürdleri temsil eden Şerif Paşa) Mustafa Yamulki Paşa'yı getiriyorlar.
İttihatçıların deyişiyle “Kürd Nemrut Mustafa” İşte bu Kürd
Paşa’dır ve Atatürk ile bazı ittihatçılar için ( İnönü, Feyzi çakmak ve
Hüseyin Rauf vb. ) gıyabi tutuklama kararı veriyor, iki kişiyi idam
ediyor ( Urfa vekili Nusret Bey ile Yozgat/ Boğazlıyan Mutassarufu Kemal
Bey ) ve 200'e yakın Meclisi Mebusan üyesi ve Osmanlı bürokratını da
Malta adasına sürgün gönderiyor. Ne yazık ki Kemalistler ve İngilizler
anlaşıp TC'nin artık kurulacağı belli olunca boy hedefi seçiliyor ve
Süleymaniye'ye kaçıyor.
Gidince de bahsedilen kırmızı, beyaz, yeşil ve sarı güneş figürlü
bayrağı da yanında götürüyor. Süleymaniye’deki Kürdler bundan önce yeşil
zemin üzeri kırmızı hilal desenli bir bayrak kullanıyorlardı. Bu bayrak
herhangi bir milleti/etnik grubu değil İslam’ı temsil eden bir Alamet-i
farikadır. Tıpkı Haçın Hristiyanlığı, Davud yıldızının Yahudiliği
sembolize eden figürleri gibi. Kürdleri Temsil eden bayrak (Ala rengin) ellerine kavuştuktan sonra Süleymaniye civarı artık hep bu Ala Rengin Kürd bayrağını kullanmaya başladılar...
Bu bayrağa çok yakın desenlisi Kürd Xoybun teşkilatında da kabul
edilmiş olmalı ki, Ağrı Kürd hareketinde de milli bayrak olarak asıldı.
Bir farkla; ortadaki figür Ararat dağı figürüydü ve kurulacak Ağrı
Kürdistan hükümetine binaen bu yapılmıştı.
İşte bu bayrak, 1946’da Kurulan Mehabat Kürd Cumhuriyeti Lideri Peşawa Qazi Muhammed şehid edilmeden önce, General Mustafa Barzani’ye canı pahasına korumasını vasiyet ettiği ve halkına emanet ettiği “ALA RENGİN” yani KURDİSTAN Bayrağıdır! Ve halen yetkililerce muhafaza ediliyor. Yalnız Mahabat’taki bayrakta da Sarı güneşin yanında ayrıca iki buğday başağı, kalem ve dağ figürleri de vardır.
Nihayet Ala Rengin, 2002 yılında meclis kararıyla ve oy
birliğiyle, 1998’de şekli ve estetik ölçüleri tespit edilmiş olup Güney
Kürdistan federe devletinin “RESMİ ve MİLLİ” bayrağı olarak
kabul ediliyor. Bu bayrak kırmızı-beyaz-yeşil şeritler üzeri ve ortada
Newroz'u temsilen sarı 21 ışınlı Mezopotamya Güneş figürlü olup bu
haliyle kayıtlara geçiyor…
Celadet Bedirxan’ın 1932 yılında Herakol Azizan mahlasıyla HAWAR dergisinde yayınladığı “Ala Kurdan” isimli şiiri ile zaten renk ve desen bakımından her şeyi açıklıyor. Kürdistan bayrağının bir nevi tarifini yapıyor…
Ala Kurdan!
Ala kurdan di nav rok
Çi bedew û bi heybet
Bi çar rengîn rengên te
Çi delal û çi xweskok
Xêzek kesk ê xêzek sor
Nav sipî û nîvek zer
Keske sore bi rojê
Ew li jêrî ew li jor....
Ayrıca Dr. Kamuran Bedirxan’ında 1932 yılında aşağıdaki anlamlı ve konumuzla da alakalı olan kısa şiiri yazıyor…
Rohanîya dil û çav.
Dîyarîya Dê û Bav.
Pesîra we roj û tav
Spehetîya ax û av
Ala Kurdan serbi ser
Sor û Gewre Kesk û Zer..
Kamuran Bedirxan Kürd Bayrağındaki renklerinde anlamlarını yazmış:
Kesk ; Sirust û xwezeya Kurdistan e
Sor ; Xwîna Şoreşgerên Kurdistan e
Zer ; Rohanî û Azadîya Kurdistan e
Spi ; Aşitîya Kurdistan e Her Bijî...
Bu
güzel ve anlamlı şiirleri ve diğer sanatsal, edebi, ve tarihi
çalışmaları nedeniyle tüm Bedirxanî ailesini, en derin sevgi ve
saygılarımla anıyorum..
Bijî Kurd û Kurdistan!...
Bijî Ala Rengîn!...
Kaynak: Kürdistan Bayrağı (Ala Rengîn)
No comments:
Post a Comment