Bombacının babası: 'Oğlumu cezaevine atın' demiştim ama sonuç alamadım

Ankara katliamındaki ikinci bombacı olduğu öne sürülen Ömer Deniz Dündar'ın babası, oğlunu kurtarmak için daha önce defalarca Emniyet'e gittiğini, hatta 'Bunu alın cezaevine atın' dediğini ancak sonuç alamadığını söyledi. CHP lideri Kılıçdaroğlu da dünkü açıklamalarında, Diyarbakır bombacısının annesinin de defalarca polise gitmesine rağmen çocuğunu kurtaramadığını anlatmıştı.
Ankara katliamını Yunus Emre Alagöz’le birlikte yaptığı öne sürülen Ömer Deniz Dündar’ın 2013 yılında Suriye’ye gittiği, 2014 yılında Türkiye’ye geldiği, Türkiye’de 8 ay kaldıktan sonra tekrar Suriye’ye gittiği ortaya çıktı. Radikal’e konuşan baba M.D., ‘Benim oğlum böyle bir şey yapamaz’ dedi.

Ömer Deniz Dündar’ın babası M.D.'nin açıklamaları şöyle, "Benim oğlum böyle bir şey yapamaz. Oğlumu Suriye’den geri getirmek için defalarca emniyete gittim. Oğlum 2014 yılında Adıyaman’a geldi. 8 ay yanımda kaldı. Ben oğlumu Emniyet'e şikayet ettim. Emniyet'e, ‘Bunu alın cezaevine atın’ dedim. İfadesi alındıktan sonra oğlum serbest bırakıldı. 8 ay sonra Suriye’ye gitti. Ömer Deniz evliydi. Ömer Deniz’in bir çocuğu vardı. Ömer Deniz’le sekiz aydır hiç konuşmuyorduk. Şimdi ben ne yapacağım? Oğlumun böyle bir saldırı yaptığına dair emniyetten bana bir bilgi verilmedi’ dedi. (İDRİS EMEN / RADİKAL)

KILIÇDAROĞLU DA DÜN AKŞAM BENZER BİR OLAY ANLATTI

Bu arada Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da dün akşam CNNTürk-Kanal D ortak yayınında Hande Fırat'ın sorularını yanıtlarken benzer bir konuya değinmiş ve oğlunu IŞİD'in elinden kurtarmaya çalışan bir annenin çabalarının boşa çıktığını anlatmıştı:

Kılıçdaroğlu, röportajın o bölümünde şu ifadeleri kullanmıştı:

"Ben Ortadoğu bataklığını ilk telaffuz ettiğimde tepki gösterdiler. Şu an Türkiye o bataklıkta. Türkiye’de uyuyan hücreler var. Davutoğlu, kendisi bana söyledi. Uyuyan hücrelerin, bizim IŞİD’li diye gördüğümüz tipler değil; takım elbiseli, kravatlı, tıraşlı insanlar olduğunu söyledi. Ve zamanlama ile talimat neticesinde eylem yapmaya hazırlar dedi. Bunların hepsi biliniyor. IŞİD’in yuvalandığı yerler belli. Diyarbakır bombacısının annesi defalarca polise gittiğini, oğlunun IŞİD militanı olduğunu bildirdiğini söyledi. Defalarca söylemiş ama hiçbir şey yapılmadı. Ta ki Diyarbakır’da bomba patlatana kadar. Bu işlerin sorumlusu ülkeyi yönetenlerdir. Ülkeyi onlar yönetiyor, ben yönetmiyorum."

DİYARBAKIR BOMBACISININ İFADESİ ALINIP BIRAKILDI

Diyarbakır bombacısı Orhan Gönder'in ailesinin boşa çıkan çabaları bugün DHA'nın bir haberine de konu oldu. Haberin ilgili bölümü şöyle:

Diyarbakır'daki HDP mitinginde bombayı alana yerleştirdiği belirlenen ve daha sonra düzenlenen operasyonla Gaziantep'te yakalanarak tutuklanan Orhan Gönder'in ise IŞİD'e katılmadan önce ailesi tarafından polise şikayet edildiği ortaya çıktı. Çocuklarındaki değişimden rahatsız olan anne ve babasının birkaç kez şikayetinin ardından geçen yıl 25 Haziran'da polislerin Orhan Gönder'in ifadesine başvurdu. Gönder, polisteki ifadesinde hiçbir gruba üye olmadığını ve Alevi kökenli olduğu için namaz kılıp, oruç tutması ve Kuran okumasından dolayı ailesinin endişelendiğini ifade ettikten sonra serbest kaldığı öğrenildi.

Orhan Gönder'in Adıyaman'da yaşayan annesi Hatice Gönder, 2014 yılında oğlunun dershaneye gitmesinin ardından saç ve sakal uzatarak değişim yaşamaya başladığını ifade etti. Oğlundaki değişimden rahatsız olduğunu ve birkaç kez babasıyla polise şikayette bulunduklarını ifade eden anne Hatice Güngör, "Oğlum, bugün IŞİD'e katılan kişilerle arkadaşlık kurduktan sonra saç ve sakal bıraktı, tavırları değişti. Bundan rahatsız olduk ancak kendisi bize endişelenmememizi söyledi. Değişim sürünce polise gittik şikayet ettik, polis bir kez ifadesini aldı bıraktı. Daha sonra oğlum geçen yıl Ekim ayında evi terk edip Suriye'ye gitti. Sınırın her tarafını dolaştık, aylarca çocuğumuzu aradık ama bulamadık. Sonra bir gün polisler arayıp oğlumuz için Diyarbakır'a çağırdı. Bulunduğunu düşünerek Diyarbakır'a gittik, patlamayı yapacağı aklımızın ucundan geçmedi. Gittiğimizde patlamayı yaptığını duyduk. Kendisiyle konuştuğumuzda o gün de bugün de bombayla ilgisi olmadığını, kendisine tuzak kurulduğunu söylüyor."

Ailelerin çocuklarındaki değişime ve çevresine dikkat etmesi önerisinde bulunan Hatice Gönder, çocuğuyla ilgili şikayetçi olduğu zaman polisin duyarlı davranmadığını ve takibini yapabilse bugün patlamaların meydana gelmesinin engellenmiş olacağını da öne sürdü.

'POLİS TARAFINDAN BİLİNİYOR AMA GEÇİŞLER ÖNLENMİYOR' İDDİASI

Orhan Gönder'in amcasının oğlu olan Ercan Gönder ise kuzeninin ve IŞİD'e katılan diğer kişilerin polis tarafından bilindiğini ancak Suriye'ye geçişlerinin önlenmediğini öne sürdü. IŞİD saldırılarının ardından büyük üzüntü yaşadıklarını, ancak ailelerinin ve Adıyaman'ın gündeme gelmesinden rahatsızlık duyduklarını ifade etti. Gönder, kuzeninin geçen yıl Kobani protestolarının ardından kendisine gönderilen ve PKK'lılar tarafından kendisi ve ailesinin öldürüleceğine ilişkin tehditlerin yazılı olduğu mektubu aldığı 13 Ekim tarihinde ortadan kaybolduğunu, söz konusu mektubu da Emniyet Müdürlüğü'ne verdiklerini kaydetti.

posta.com.tr

تعليقات