Alanya’da İsveçli Kürt turistlere işkence

Alanya’da ırkçı ve faşist çetelerin Kürtler ve HDP’ye yönelik saldırı ve linç girişimlerinden tatil amacıyla İsveç’ten Alanya’ya gelen Kürtler de nasiplerini aldı. Kürt iki genç polislerin saldırılarına uğradı ve bir hafta cezaevinde tutuldu.
İsveç’in günlük gazetelerinden ETC dünkü sayısında İsveç doğumlu iki Kürt gencin Alanya’da başından geçenlere yer verdi.
Türk devletinin misillemesinden kortukları için adlarının gizli tutulmasını isteyen iki kardeş, soyadları Kürtçe olduğu için terörist olmakla suçlandıklarını ve işkence gördüklerini söylüyor.
HDP’nin ve Kürtlere ait işyerlerinin saldırıya uğramasından bir kaç gün sonra havuza yüzmeye gittiklerini söyleyen kardeşlerden biri, olanları “Kardeşimin yere yatırıldığını ve çevremizde 10 civarında polis olduğunu gördüm. Hiç bir şey anlamadım. Konuşmaya başlıyorlar ama benim tek anladığım “Kürt”, “PKK” ve “Terörist” demeleri” diyerek dile getiriyor.
SOYADIMIZ ONLARI ÇOK RAHATSIZ EDİYOR
Havuzda çalışan görevlilerden birinin kendilerini Kürt ve PKK’lı olarak ihbar ettiği için gözaltına alındıklarını söyleyen kardeşlerden biri , gözaltında uğradıkları işkenceleri şu cümlelerle dile getiriyor:
“Polisler ayaklarıma basmaya başladı, bana tükürdü ve kardeşime vurmaya başladılar. Durumu sakineştirmeye çalışmama rağmen şiddet daha da arttı. Tekme, tokat ve diz vurmalar her taraftan geliyor. Cop bile kullanıyorlar... Her beş dakikada bir bize nereden geldiğimizi soruyorlar. Soyadımız onları çok rahatsız ediyor. Kürt olduğumuzu kabul etmemizi istiyorlar ama biz eğer bunu kabul edersek bizim için herşeyin biteceğini düşünüyoruz. Bizi öldürecekler ve sonra da kayboldular diyecekler. Gözlerinde bir tür nefret var. Polis karakolunda çok korkuyorum. Kendi yaşamım ve kardeşimin yaşamı için korkuyorum.”
İşkenceler sırasında kardeşinin kafasının kırıldığını ve kan akmaya başladığını söyleyen genç, polislerin kardeşini hasteneye götürmeyi reddederek sorguyu sürdürdüklerini söylüyor.
Bir süre karakolda tutulan gençler daha sonra kaçak göçmenlerin sınır dışı edilmek için bekletildikleri cezaevine nakledilirler.
Götürldükleri cezaevinden pis kokular geldiğini, 30 tutuklunun bulunduğu yerde sadece bir tuvaletin bulunduğunu söyleyen genç, miğdesinin bozulduğunu ve bir hafta içinde 5 kilo zayıfladığını söylüyor.
KÜRTLERDEN NEFRET ETMEYİ SEVİYORLAR
Cezaevinde bulunanların Çoğunun Kürt olduğunu anladıklarını söyleyen genç, 1 yıldır cezaevinde bulunan bir Kobanêlinin başından geçenleri “Çocukları Suriye’de öldürülmüş. Kendisinin vücudunda çok sayıda kurşun izi var. Türkiye’ye çalışmak amacıyla gelmiş. Ama Türk polisi kurşunla yaralanmasından dolayı onu terörist olmakla suçluyor” cümleleriyle dile getiriyor.
“Onlar eğer bizlerin Kürt olduğumuzu ve babamızın Kürdistan’dan geldiğini anlasalardı İsveç pasaportumuz olmasına rağmen bizim İsveç’e gelmemize izin vermezlerdi. Onlar Kürtlerden nefret etmeyi seviyorlar ve tutkuyla nefret ediyorlar” diyen genç, İsveç Hükümeti’ni de kendilerine sahip çıkmamakla suçluyor.
Dışişleri yetkilileri ise, suçlamalar hakkında yorum yapmayacaklarını ancak İsveç’in İstanbul Başkonsolosluğu’nun iki kardeşin başına gelenlerden bilgisi olduğunu söylüyorlar.
Geçtiğimiz günlerde de olaylar sırasında Alanya’da bulunan bir kişi tanık olduğu saldırıları Gefle Dagbladet adlı yerel gazetede anlatmıştı.
Miiliyetçilerin Kürtler ve dostlarına saldırdıklarını söyleyen ve Türk devletinin baskılarından kendisini ve ailesini korumak için adını açıklamaya cesaret edemediğini söyleyen kişi, “Tabii ki insan müdahale etmek ve saldırıya uğrayanları korumak istiyor. Ama benim ve ailemin yaşamı tehlikeye girerdi. Onun için orada olanları anlatmanın yararı olacağını düşündüm. Faşistlerin ellerinde sopalarla ve benzin bidonlarıyla nasıl koşuştuklarını ve insanların nasıl yaralandıklarını gördük” diyor.
YASALAR SADECE KÜRTLERE KARŞI UYGULANIYOR
Gösteriden sonra polisin gözaltına aldığı kişiler arasında iki yakın dostunun bulunduğunu söyleyen kişi, dostlarının kendilerini saldırılara karşı savundukları için göz altına alındıklarını ve bir çok polisin milliyetçilere destek verdiğini söylüyor.
Gösterilerin Kürtlere karşı yapıldığını ve taşınan dövizler arasında “Alanya’da tek bir Kürt bile kalmayacak” yazılı bir dövizin de olduğunu söyleyen kişi, “Ama yasalar sadece Kürtlere karşı uygulanıyor. Kürtler, aydınlar ve HDP’ye oy verenler terörist olarak kabul ediliyor. Batı dünyasının artık olanlar karşısında gözünü açması gerekir” şeklinde konuşuyor.
İki kardeşin Alanya’da uğradıkları saldırıları kamuoyuna açıklamasından sonra İsveç medyasının konu hakkındaki sorularını yanıtlayan Olof Palme Merkezi Türkiye Uzmanı Helin Şahin, Kürtlere yönelik saldırıların artmasında 1 Kasım’da yapılacak seçim öncesi Erdoğan ve AKP’nin milliyetçi söylemlerin etkili olduğunu söylüyor.
KÜRTLERE YÖNELİK ŞOVENİZM ARTTI
Milliyetçilerin güçlü olduğu yerlerde baskı ve saldırıların yoğunlaştığını, mevsimlik çalışmaya gelen Kürt işçilerine ve Kürt esnafa saldırılar yapıldığını ve insanların Kürtçe konuşmaktan ve Kürt olduklarını söylemekten korkutlarını belirten Şahin, Kürtlere yönelik şovenizmin Haziran ayında yapılan seçimler öncesine kıyasla artış gösterdiği değerlendirmesini yapıyor.
AKP’nin 7 Haziran’da MHP’ye kaptırdığı milliyetçi oyları geri almayı amaçladığını,Türk devleti ve PKK arasında yeniden başlayan savaşın milliyetçiliği güçlendirdiğini söyleyen Şahin, insanların savaştan yorulduklarını ve Erdoğan’ın seçimleri kazanmak için uyguladığı taktiğin ters tepeceğini düşündüklerini ifade ediyor.
Şahin, Türkiye’deki durumunun çok ciddi olduğuna dikkat çektikten ve “İnsanlar nasıl seçim sandıkarına gidecek ve seçimleri kim kontrol edecek?” sorusunu sorduktan sonra, “Hükümet ve PKK’nin barış görüşmelerine başlamaları ve hemen bir ateşkes ilan etmeleri oldukça önemli. Yoksa seçimlerin güvenlik içinde yapılması oldukça güç olur” diyor.

STOCKHOLM - MURAT KUSEYRİ

#Alanya’da #İsveçli #Kürt #turistlere #işkence

تعليقات